Gemide Vancouver dan Alaska’ya seyrederken ilk geceler aradaki 11 saat farkından pek uyuyamadim. Gemi dediginiz zaten 10 katli iki yüzme havuzlu 3 jakuzili jimnastik ve fitness salonu, küçük bir tenis kortu ve basket potasi olan bir bes yildizli otel. Guvertede iki tur 1 km yol yapiyor istedigin kadar tur at. Ortalama 14 deniz mili yani yaklasik 30 km ile seyrediyoruz saatte. Motor gucu 57bin HP.
Alaska yuzolcumu olarak en buyuk Amerikan eyaleti. 1867 yılında yani 150 yıl once Çarlık Rusyasından kilometrekaresine bes dolardan az para verilerek satın alınmış. Ancak 1959 yılında ABD eyaleti olmuş.
Başkent Juneau Yaklaşık 30 nin nufusu var ve yolu yok. Kent içinde, deniz kenarında yollar var tabii de bu yollar dış dunyaya baglanmıyor. Ulaşım denizyolları ve hava yolu ile. Bir cok ailenin denize inip kalkan küçük uçağı var. Başkent ile kuzeydeki Skagway kasabaları altın arayanların kurdukları şehirler. Trump’ un dedesi de buraya ne kadar Chicago da ne kadar yaşlı at bulursa getirip satmış. Klondike a çıkan yollar dede Trump’un getirdiği yaşlı atların kemikleri ile dolu diyor kasabayı anlatan neşeli rehber C.Anna Kent. Bu kentlerden tren yolu ile dağlara ve altın aranan yörelere seyahat edebiliyorsunuz.
Üçüncü durduğumuz köy veya kasaba ise Ketchikan bu altın arama nedeniyle kurulmamış ve Alaska’nın en eski kenti. Oduncular ve Somon balıkçılarının 1900 yılında şehir olarak kuruluşu resmileştirdikleri yerleşim. Doğal olarak 140 erkeğe bir kadın duşen ilk yıllarda denizen üstüne tahta sokaklarla kurulu Craigstreet’deki umumhaneleri ile de ünlüymüş. Eskiden üç futbol sahası genişliğinde tahta mahalleler, okul, odun doğrama yerleri, mutfak kıyı boyunca bir şilep tarafından çekilir ve odunun indirildiği yere demirlenirmiş. Ağaç bitince başka yere deniz kenarında.
En fazla nufus daha Kuzeyde olan Anchorage kentinde bugün. Alaska pasifik okyanısı boyunca uzandığı için kıyıları inanılmılmaz ılıman bir iklime sahip. Kıyı boyunca bitmez tükenmez çam ağırlıklı ormanlar – benzerini sadece Sibirya’da gördüm. Yağmur ormanları diyorlar Öyle de, nerede kesersen kes bir yirmi sene sonra gene orman kaplıyor o alanı yağmurlu iklimden dolayı. Artık kesim planlamaya başlamışlar ama zenginliğin boyutu çarpıcı. Somon da sonsuz sanılmış bir ara, fakat tuzaklarla yakalayınca o sonsuz bilinen balık ürününün de sonu gözükmüş. Tuzakları yasaklamışlar sürdürebilir kılmak için.
Sahilde ayı ve deniz aslanları gördük. Denizde birkaç kez balina. Balina sayısı şu an artışta imiş eriyen buzlar nedeniyle geçici bir süre plankton arzı arttığı için. Yedi sekiz bin yıl önce bu ormanlar yokmuş, yani herhangi bir yaşam da, hepsi kesif buz o sıralar! Son buz çağının bitimi ile Alaska’daki ormanlar oluşmuş ve dolayısı ile şu an görünen renkli yaşam. Tabii buzda yaşayan hayvanlar ve onlarla beslenebilen Eskimo veya İnuitler az sayıda oradaymışlar. Ama totem kültürü falan buz devrinden sonrasının gelişmesi.
Pasifik heyacan ve huzur verici ismi ile uyumlu huzurlu bir deniz. Artık petrol arandığı için doğal yaşam ve örneğin karibuların (kuzey ren geyiklerin) göç yolları tehlikede. Being caribou isimli bir genç çiftin yazdığı kitabı okudum gemide, bizde sokak hayvanlarını doğal yaşamın bir parçası sayan “hayvanseverlere” de öneririm. 5 aya yakın hayvanlarla birlikte yürümüşler güzel de bir film yapmışlar. Internetten izleyebilirsiniz.
Fakat acıklı son, petrol çalışmaları üzerine çabalarının etkisi hemen hemen hiç olmamış. Karibular veya ren geyikleri hakkında bundan yıllar önce yazmıştım. Tekrar edeceğim. Gemide sinema var her gece bir eğlence tiyatro veya show ve casino.
Mahmutçuğum,Beni gene yanlış anlamışsın!Yahu! Ben sana Bering’de değil, Bosphorus’da bir yalı al da, ara sıra gelip balkonunda bir kahve içeriz demiştim! Yazık Vallah’a, tuttun bu zahmetlere girdin! Neyse, hayırlısı ile bir dön de, yorgunluk kahvesini bende içersin!Umur