Ayni halk, ayni kültür. Barış falan da yok, 1950 lerden beri ateş kes durumunda yaşıyorlar. Aradaki askerden arınmış bölgede ABD liler bir kavak keseceklerdi de bir ABD askerini balta ile öldürdüler, Kissinger zamanında. Az kaldı savaş çıkacaktı.
Bir tarafta emir demiri keser diye bir diktatör yönetiyor. Babası öldüğünde ağlamayanın anasını ağlatarak yönetiyor. Eh “halk böyle” diyor ve millet de uyuyor. Uyuyor mu uyanık mı bilemedim. Halk mutsuz herhalde molla kendini kolla falan diye yaşıyorlar anlaşılan.
Diğer tarafta, yani güneyde, halk birkaç misli daha zengin ve epeyce de demokrasi var. Samsung falan biliyorsunuz halk acaba mutlu mu? Onlar da takmışlar zenginlere sıra sıra pırasa gibi zenginleri mecliste sorguya çekiyorlar. Huzursuzluk diz boyu.
Yahu bu halk dediğinin sırtından sopayı eksik edersen başına gelecek bu diye düşünenlere söyleyeceğim : “buyrun buradan yakın!”
Adamların Amiral Yi veya Lee Sun-Sin diye bir amiralleri var 1500 lü yıllarda Japonları yenmiş. Bir nevi onların Sultan Süleymanı yani. İki taraf da seviyor. Yemekleri ayni. İnsanoğlu böyle işte, yönetici olarak yaranamıyorsun. Bazı politik çıkarlar için yarış atı veya başka değerli hediyeler başkana yakın vakıflara verilmişler! Vay anasını sayın seyirciler, insanoğlu her yerde birbirine benziyor değil mi ama?
Özetle para insanları ve sorgulayıcı yapıyor. Sorgulamaya mecali kalmayan halde tutacaksın, ya da sorulara cevap vermeye hazır olacaksın .
ABD de örneğin political correctness Politi KIL korektnes, yani politik hassasiyet veya zerafet veya düzgün davranışa göre zenci diyemiyorsun artık. Sağır da diyemiyorsun, kör de.
Bu bizde de kısmen başladı. Örneğin “Görme özürlü” demek zorundasın kör deyince incinir göremeyen insan diye.
Ammaaaa orada bitmiyor iş, neyi fazla zorlarsan kopuyor. Evsizler ortada iken insanlar bu politik zerafet olayına takmışlar, takmakla kalmamışlar micro agresyon dedikleri ve tetik fonksiyonu uyarıcısı olan rahatsız söylemlere de karşı davalar falan açıyorlar. Örnek Ohio’nun ünlü Oberlin kolejinde bir öğrenci Sofokles’in ünlü Antigone eserinin okutulmasından önce tetik fonksiyonu olabilir diye bir uyarı konulmadı diye şikayet etmiş. Efendim, eserde insanlar intihar ediyorlarmış ve kendisi de intihar eğilimli imiş bu konuda derse girmeden önce uyarılması gerekirmiş.
Yüce tanrım! Ondan sonra bu zarif uyarı gereksinimli insanların safe room gereksinimleri varmış Huzur mekanlarına. Hay Allah! AYRIMCILIK YAPMAK çok ayıp! Örneğin Latino veya Latina diye kökenini kültürünü tarif ederken cinsel ayrımcılık yapma! Bazıları bu nedenle Latinx demişler böylelikle cinsel ayrımcılık yapmamış oluyorlarmış! Yahu incel incel de kulağına kaç!
Örneğin Vietnamlı kökenli öğrenciler Ban Mi isimli sandöviçlerinin içinde olması gereken şeyler olmadığı için kültürel emperyalizm nedeni ile aşağılanmış hissetmişler kendilerini ve şikayet etmişler, yemekhaneyi ve yönetici alenen özür dilemiş!
Olmazsa öğrenciler dava açabilirler diye tedirgin olmuş yönetim. Ben de Allah bilir sandviçin ismini yukarda yanlış yazmışımdır, acep aşağılayıcı ayrımcılık yapmış mıyımdır? diyerek mahçup oldum şimdi!
Kore Kuzey ve Güney farklarını ve ABD deki bu modayı neden mi yazdım? Bu denli politik özen sonunda Trump abimizin neden seçildiğine şaşırmamak gerek. Her iki Kore’de insanların nerelere gidebileceğini yan yana görüyoruz. ABD de de iki uç yan yana yaşıyorlardı. Eşeğin kulağına su kaçtı ve bir taraf kazandı. Şaşırmakta olanlara esasen şaşırmak gerekmiyor mu?