
Çeşmealtı’nda birkaç farklı restoranda akşam yemeği yerken merak edip garsona sordum: “görülen adaların isimleri ne?” diye.
Garsonlardan bilen çıkmadı. Merak bu ya, işi ilerlettim ve mekan sahiplerine kadar sordum. Yaklaşık 40 kişiden inanın sadece bir kişi insanın Çeşmealtı’nda nerede ise gözüne batacak dört adanın da ismini bilebildi.
“Bir şeyler yapmak gerek” diye düşündüm. Urla Çeşmealtı’nda birkaç kaptan ile konuştum. Tekne ile 10-15 yaşları arasında 15 çocuk ve 1-2 yüzme bilen erişkin ile hafta içi önümüzdeki ay herhangi bir gün çocuklara bu adaları yakından gösterecek 2 saatlik bir tekne gezisi. Teknede erişkin lider Urla adaları hakkında kısa bir yazıyı çocuklara okuyacak. Ücrette anlaştık. Tek yapılacak şey çocukları organize edip refakat etmek. O konuda da Merih Yücel Hanım ve Sibel Bavli Hanım 15 gün sonra bir gezi yapacaklar. Bir ay içinde çocuklarınızı yollamak ister iseniz lütfen tayfunozel@yarimada.org adresine bir eposta atın. Bu şekilde ada farkındalığına yarimada.org un da bir katkısı olur. Olayın genel koordinasyonunu Merih Hanım sağ olsun, üstlendi.
Başlangıç noktası Çeşmealtı olacak. Poğaca ve su ikramı olacak ve mayoları ile gelen çocuklar adaların isimlerini öğrenecekler.
Umarım bu fikir yayılır. Bundan birkaç yıl sonra bir turist gelip de bir lokanta’daki garsonlara adaların ismini sorarsa, birkaç eğlendirici öykü ile isimleri söyleyebilirler. Mesela Hekim adası neden “Hekim adası”? Bu yıl başlatalım, bakarsınız yol olur.
Esas epeydir daha fazla Karantina Adası ve Kum denizi hakkında kafa yordum.
Kum denizi plajının derinlik sorunları var ve korkarım deniz anası üreme merkezi veya çeşitli yosun ve bakterilerin yuvası haline gelebilir. Geliyor da zaman zaman.
Bilhassa Karantina veya Hastane adası nasıl sağlık sadece hekimlere ve hemşirelere bırakılmayacak kadar önemli ise Urla için önemli. .
Güvenlik nasıl sadece polise, adalet sadece avukatlara , hakimlere bırakılmayacak kadar önemli ise Karantina adası da sadece Sağlık Bakanlığına bırakılmayacak kadar önemli.
Geçen hafta ülkenin yüz akı Jeologlarından Prof. Cahit Helvacı ile dört saat Hastane adası ve Kum-denizi plajında bir jeolojik keşif gezisi yaptık. Buradan çıkan fikirleri yakında yazacağım. Şimdilik tek söylenecek şey şu an Urlalıların özel izin olmadan bu adaya girememeleri. Geçen on yıllarda gerek Otoban çıkışında güvenli bir döner kavşak yapılması, gerek Anaksagoras heykeli için başarılı birer imza kampanyası yapıldı. Şimdi de talebin halktan gelmesi yöneticileri harekete geçirmek için faydalı olur diye düşünüyorum.
**
Karantina (Hastane) Adasının en az bir kısmı halka açılmalıdır ve halk bir bölümünden denize girebilmeli ve adayı yaya olarak gezebilmelidir.
**
Bu cümleyi bir kağıda yazıp, tarih atıp etraftan imza ve yanında isim soyadı, imza telefon no veya eposta adresi biriktirirsek birkaç bin imzanın yöneticileri harekete geçireceğine inanıyorum. Bu kağıtları da resimleyip yukardaki epostaya atabilirsiniz. Kolay gelsin.
Eğer adaların ismini merak ediyorsanız bakınız: https://mahmuttolon.wordpress.com/2012/08/31/urla-adalari/
Mahmut Bey merhaba.Ne güzel düşünmüşsünüz. Sağolun. Varolun.Samsung Galaxy akıllı telefonumdan gönderildi.