Gaz bulunmuş, hayırlı olsun. Ayasofya da kalabalık olmuş 30 Ağustos olmamış, olmayacakmış. İnanılmaz yoğun hamaset her tarafta. Gaz sanki Berat Beyin özel hediyesiymiş gibi lanse edildi kısmen. Biraz sorgulamaya çalışan vatan haini. Sevinen yandaş.
Artık yıpranan bir Reis var dümende ve alternatif çıkacaktır.
Artık yönlendirmeye çalışan, hamaset dolu mesajlar ve yazılardan bıkkınlık geldi.
Kaleminin içine son nefretini de katıp yazılan yazılar bulantı yapıyor.
Anayasa ortada. CHP de. CHP den bir aday çıkamayacağını yavaşça herkes anladı sanırım. Anlamayan var mı?
Gelin şikayet etmek yerine çözüm üretelim?
Haydin gelin önümüzdeki seçimde adaylarda arayacağımız kriterler hakkında anlaşalım
Başarılı yetenekli 5 ila 10 aday bulalım. Bu adaylar 50 yaşın altında olsun.
Bu adayların kamuoyunda tanınmaları şart da değil. Aday arama sürecinde tanınırlar.
Herhangi bir online gazete bu işe ortam yaratabilir. TVler can atarlar bu adayları tanıtmak için. Münazaralar yapılır ve hepimiz adayları yakından tanıma fırsatı buluruz.
Hangi aday sonunda beş kişilik bir ekip kurup bir aktif websitesi ile halka inebiliyorsa ve iletişime geçebiliyorsa onun şansı en fazla olur. Tanınma katsayısı kartopu gibi yuvarlanarak çığa dönüşür.
Bakın Ekmelettin Bey aday gösterildi ve tanındı. Ne bir seçim bürosu, ne bir interaktif websitesi kurabildi. Doğal olarak kaybetti.
Bu “adaylar” etrafına 3 er kişilik bir ekip seçtikleri zaman ve bu ekipleri açıkladıkları zaman ne denli başarı vadettiklerini zaten anlarız.
İşte size iki genç aday :
Dr. Gözde Durmuş,
Av. Can Yeğinsu,
Alfabetik olarak peşpeşe yazdım. Hiçbirini tanımıyorum ve de isimlerini 3 gün önceye kadar da duymamıştım. Kendiniz de bakın araştırın. Öne çıkan isimler arasında kim istekli ve becerikli birkaç ay içinde belirginleşir. Bir iki online gazete bu işi ciddiye alırsa ve birkaç TV münazarası sonunda hepimiz daha iyi anlarız. Aklınıza gelen isimleri hemen bu yazının altına yazın?
Aday denilince çoğu insanda ilk kendi ismi aklına gelir. Biruni ne demiş vezir olduğunda? “Aptallar gıpta eder akıllılar halime acır”. Bir yaştan sonra Biden Trump durumuna düşüyor insanlar. Hemen yanıbaşımızdaki Lukaşenko trajikomik tiyatrosu hepimizin gözleri önünde oluşuyor. Neden Kanada ve Yeni Zelanda başkanları o denli sempatik geliyor insanlara? Mevzilenmiş “soğuk savaşçılar” ABD de silah sorununu çözemezken ve yüzlerce genç katledilirken Yeni Zelanda çözdü bile.
Gençlere fırsat verilmeli ve iki dönemden fazla kimse aday olamamalı. Güç’ten ayrılmak sonra zor geliyor insanlara ve hepimize yazık oluyor.
Sevgili Hocam,
İlk defa “bir cümlesine bile katılamadığım” bir yazı yazmışsın.
İktidar” bu iktidar” iken ve “18 yıldır ‘milli – dini uygulamaları’ ortada iken”, Diyanet İşleri Başkanı’nın bunca sözü ve uygulaması ortada iken, tarikat ve cemaatlerin nerelere geldiği ortada iken, basının ne hâle getirildiği ortada iken, “bizlere ‘dünyevi bayram’ olarak ‘lütfedilerek’ bırakılan 3 bayramdan biri olan” 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın milletçe kutlanmasını engelleyecek yasaklara karşı çıkmak, “hamaset yapmak” mıdır?..
Kanada’yı ve Yeni Zelanda’yı coğrafyalarını, devletleşme süreçlerini ve bugünlerin idüşünmeden terazinin bir kefesine koyup, terazinin öteki kefesine coğrafyası, devletleşme süreci, içinde bulunduğu riskler ve krizler dünyasını yaşadığınız hâlde, Türkiye2yi koyarak kıyaslama yapmak, bilmem ki, “Sizin gibi dünyayı görmüş, Türkiye’yi yaşamış bir Hoca’nın kaleminden nasıl çıkar*”; yoksa aceleye mi geldi?..
Sevgilerimle…
Öcal Uluç
+++++
Öcal Ağabey’e teşekkürlerim. Mesajından sonra her zamanki gibi canlı bir telefon konuşması geçti. İtirazlarını yazmış. Hepsi kabulüm. Lütfedip bana kendince adayın ben olmam gerektiğini de söyleyerek ayrıca iltifat etti. Aklın yaşta değil başta olduğunu söyledi. Ben talip olmadığım için latifeyi geçiyorum. Yoğun konuşmamızda tam esasta anlaşamadığımız konu şu oldu: bir adayın seçime girebilmesi için yüzbin imzanın toplanmasını bir hayal olarak görüyor. Ben ise yüzbin imzanın toplanabileceğini ve esas bunun ÇÖZÜM olduğunu ama bu çözüme yönelik gayretin şimdi başlaması gerektiğini savundum.
İlahi, Mahmutçuğum!Bu son yazın, senin düşünce tarzının tipik örneği!
Android’de Yahoo Postadan gönderildi 8:25’’26e’ 26 Ağu 2020 Çar tarihinde, Mahmut Tolon şunu yazdı: #yiv7034181861 a:hover {color:red;}#yiv7034181861 a {text-decoration:none;color:#0088cc;}#yiv7034181861 a.yiv7034181861primaryactionlink:link, #yiv7034181861 a.yiv7034181861primaryactionlink:visited {background-color:#2585B2;color:#fff;}#yiv7034181861 a.yiv7034181861primaryactionlink:hover, #yiv7034181861 a.yiv7034181861primaryactionlink:active {background-color:#11729E !important;color:#fff !important;}#yiv7034181861 WordPress.com | mtolon posted: “Gaz bulunmuş, hayırlı olsun. Ayasofya da kalabalık olmuş 30 Ağustos olmamış, olmayacakmış. İnanılmaz yoğun hamaset her tarafta. Gaz sanki Berat Beyin özel hediyesiymiş gibi lanse edildi kısmen. Biraz sorgulamaya çalışan vatan haini. Sevinen yandaş.” | |