
Amanda Gorman 22 yaşında ve Biden Cumhurbaşkanlığı töreni için bir şiir yazdı.
Martin Luther King Jr. Sadece hayal etmenin önemini değil hayal edince bazı şeylerin değişeceğini de dünyaya bir kez daha gösterdi.
Bu gerçek önceden bilinmiyor muydu? Tabii ki biliniyordu. Ama MLK bir toplumu değiştirdi ve dünyaya mal oldu. Bu 39 yaşında suikasta kurban giden lider sayesinde oldu. ABD de onu her yıl özel bir günde kutlayabilecek cesareti gösterdi.
Amanda de bu kültürün ürünü.
En ciddi şeyleri gözlerinin içi gülerek söyleyen Başkan yardımcısı Kamala Harris olsun, Amy Klobuchar olsun, ABD nin özendiren sempatik ve hayal eden yüzünü dünyaya gösterdiler. Kavgacı, yalancı ve yeteneksiz Trump’tan sonra.
Amanda Gorman’ın şiirinden rastgele birkaç mısrayı çevirdim: :
Kendimizi küçük, ayrı ve yapayalnız hissetsek de
Hiç bu kadar sıkı bağlı olmadık..
Bu bilinmeyeni aşıp aşmamak bir soru değil,
Soru sadece nasıl beraberce aşmak
Biz ışıkta değil yokluğunda ateşleniriz,
Çünkü aslen yoklukta sevmeyi öğreniriz.
Bu kaosta berraklığı buluruz
Acıda birlikteliği ararsak.
Keder bize şükranı verir,
Kaybedersek, nasıl bulacağımızı gösteririr.
Bu acının boşa olmadığını göster.
Acıyı reddetme, ona amaç ver, kullan.
Her an ışık vardır eğer görecek kadar cesursak,
Olacak kadar cesursak.
Niyet etmek ve ümit ile başlamak önemli. Niyet ettiler ve ümit ile başladılar. Hayırlısı. Trump ayrıştırıcı, kavgacı, ben merkezli, renksiz vasat bir insan idi. Biden birleştirme gayretinde. Bakalım bu çok renkli ve ümit vadeden ekip güzel başlangıç töreninden sonra, nasıl devam edecek?
Bu genç kelime marangozunu, kelime örgücüsünü izlerken, kendi 22 yaşımdaki halimi hatırladım. Sonra hücreler mikroplar, damarlar tedaviler, para pul ve sonra bitkiler içinde de devam eden bir yaşam ve geldiğim nokta: saldım çayıra mevlam kayıra.
Şiir deyince geçen gün en az Amanda’nın şiirleri kadar patlayıcı bir bomba hakkında yazdım. Dosyaya koydum bu sefer. Yazarına kitabı baskıya girene kadar gizli tutma sözü verdim. Yani yazdığımı 4-5 hafta sonra, şiirleri yaklaşık 8 hafta sonra okuyabileceksiniz. Bu kadarını şimdiden söyleyeyim: bakalım ikisinin bir Nobel ödülünü beraberce paylaşma keyfini yaşayacak mıyım?
%51 in görüşünü yansıtan yazına ne kadar bende katılıyorsam kalan %49 u korkudan ne yapacaklarını bilmiyorlar. Göreceğiz bakalım demokrasinin beşiği denen Amerika nasıl olacak önümüzdeki günlerde.
Sevgi ve dostluk ile
Şanal
>