Politika ile sadece seçmen olarak ilgiliyim. O denli uzağım ki Erdoğan ilk seçildiğinde Erbakan seçildi sandım. İlk on senesinde de AKP danışmanları dinleyerek bir şeyler yaptı. Kabaca Gezi sonrası tek adam ve ben, ben de, ben ben diye bir ramazan davulu örneği politika yapıldı. Geldiğimiz yer ortada.
Benim gibi kendi işinde gücünde olanlar tahminin çoğunlukta. Çok şükür ki öyleler. Biri Ağrı dağına tırmanır, diğeri laboratuvarda çalışır, diğeri konsere Belçikaya gider. Birisi işini kurma derdindedir. Çoğunluk ekmek derdinde.
Kişilerin hırsları, zekaları, enerjileri, eğitimleri, görgüleri ile orantılı bir şeydir rota ve denge ve aynesi iştir kişinin!
Pusula bu beşli veri ile rota şaşınca – yani denge olmayınca bazen İstanbul’a gitmek isterken kendinizi Konya’da bulursunuz. Rota şaşınca birey haddini bilemezse ve bu beşli motorun etkisi ile yanlış yola düşer ve düştüğü yanlışı ve kendisini korumak için daha fazla güce sarılır. Güç zehirlenmesi.
6lı masada bakıyorum bir lider arayışı var. Gene uzaktan, epeyce uzaktan bakınca, lideri gerçekler içinde aramamız gerek, alternatif gerçeklerde değil. Kolay bir iş değil çünkü alternatif gerçekler çoğunluk!
Eski başbakan Davutoğlu’nu uzaktan, çok uzaktan dinleyince hırs ve yetenek(zeka) arasında orantı olmadığını görüyorum. Pek sağlıklı bir olay değil bu dengesizlik. Babacan daha mutedil konuşuyor ama lider olacak konumda değil. Zaten geçmişten yaraları bereleri var.
Karamollaoğlu dengeli bir insana benziyor. Ama liderlik için adı geçmiyor.
Kılıçdardoğlu 6 lı masayı bir araya getiren adam ama umarım Kral yapıcı olmayı benimser ve kendisi kral olmak istemez. Ki bu birey için kolay olmayan bir yol. Halkımızda Alevi Sünni gerçeği var. Partisini yüzde yirmi beşin pek üstüne taşıyamadı. Partisinden aday olma konusunda adları geçen seçim kazanmış olan hırslı İstanbul ve daha geri planda duran Ankara belediye başkanları var. Malzeme kabaca bu.
Akşener’in eğrisi güzel gözüküyor, kendisi zaten başbakan olma isteğini ortaya koyuyor anladığım kadar ama oraya kadar yol uzun ve engebeli.
Başkanlık seçiminde umarım Kılıçdaroğlu akil adam rolünü sürdürür. Kendini aşar. Fren tertibatı güçlü bir insan gerek. Bir değişim illa ki olacak. Artık maddi tatminsizliği olan bir lideri daha ülke bu ekonomik durumda kaldıramaz diye düşünüyorum. Aklıma Bülent Eczacıbaşı geldi ve kabinesinde ekonomiden sorumlu bakanlardan biri olarak Ömer Aras. Çözümü normalde (makulde) aramak gerek derdi Bayar. Yurtdışında kendi konularında başarılı olan Türkler çok yabancı kalırlar.
İsrail kuruluşunda en tanınmış Musevi olarak Einstein’ı ilk Cumhurbaşkanı yapmayı düşünür. Sonra çorap giyme alışkanlığı olmayan Einstein’ın temsil yeteneğinin sınırlı olacağını görüp bu sevdadan vazgeçerler.
Yeni bir Türkiye olacaksa temsil yeteneği ve denge hissi güçlü bir insan gerek. Davutoğlu’nu herhangi bir rol üstlenir halde görme düşüncesini bile ürkütücü doğrusu.